16 Haziran 2010 Çarşamba

1 günde Marmaris Datça


Sabah erkenden 7.30 gibi kalkıp yola koyulduk.Niyetimiz marmaris ve bozburunu gezmek,yollar bozuk yatağanda yol inşaatı var yine de yolda kahvaltı için güzel ve şirin bir yer bulduk,bardak bardak çayları içip  yola  devam ettik.1 saat sonra Gökova ve Akyaka tepeden göründü manzara müthiş burada durmadan ve fotoğraf çekmeden olmaz ,çam ormanlarının arasından tepeden marmarise iniyoruz, yol biraz virajlı ama cok güzel . 2,5 saat sonra marmaristeydik biraz limanı ve sahile gezdik,vakit kaybetmemek için hemen yola devam..Armutalan ve Değirmenyanını geçip Hisarönü körfezine geldik .Burada görmek istediğimiz yer Kızkumu.. Mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Denizde yürümenin keyfine varıyorsunuz.Buranın bi hikayesi var-,tabii aşk hikayesi sevgilisine kavuşamıyan kızın kanı ile  olaşan kırmızı kumlar- ama iyice öğrenip öyle anlatacağım.Denizdeki sığlık kırmızı kumlarla kaplı ve yürüyerek karşı kıyıya bu kumlardan gidebiliyorsunuz su bileklerimizin biraz üstünde ve sıcak,çok keyifli bir yürüyüş oldu.Tekrar yola devam yine çam ormanları ve dağlardan sonra karşıdan Selimiye koyu göründü .Selimiye şahane bir koyda kurulmuş küçük bir köy etrafında küçük adalar ve ve tabii muhteşem bir deniz,sakin huzurlu bir yer,yine biraz mola verip fotoğraflar çektik ve Bozburuna devam ettik,küçük güzel  bir köyde öğle yemeğimizi yedik.Köyde  demirlemiş güzel yatlara bakıp denizde yaşayanlara özendik..Biraz dinlendikden sonra Datçaya doğru yola çıktık,Eski Datça yolunu bilenler  bu yeni yolun çok güzel olduğunu söylerler ama bana sorarsanız hala zorlu bi yol ,dağlardan geçip, balık aşıranda hem Gökovayı hem de Akdenizi gördük.Hayıtbüküne geldiğimizde saat 4 olmuştu ve yorulmuştuk hemen çakıllı ama tertemiz denize girdik güzel taşlar topladık,akşam çayımızı içtik ,tabii ben tekrar tekrar bu güzel denize girip balıkları seyrettim.Datça da görülmesi gereken cok yer var ama bizim gezimiz 1 günlük .Datçanın koylarını ve Knidosu başka bir geziye bırakıp dönüş yoluna geçtik.Hep yapmak istediğimiz karadan mavi yolculuk planımız gerçekleşirse o zaman tüm datça ve bükleri  daha uzun anlatabilirim......

3 Haziran 2010 Perşembe

BEGONVİL BOY VERMİŞTİR ŞİMDİ-YASEMİN BASMIŞTIR BODRUMU

Soğuk ve yorucu bir kış dan sonra nihayet bodrumdayım..Tabii buraya gelir gelmez hemen güneşe ve denize kavuşamıyoruz ev açılacak havalanacak, perdeler yıkanacak, temizlik ve alışveriş yapılacak bahçenin otları ayıklanacak  derken 10 gün geçti..İlk denize girişten pek keyif almadım biraz soğuk geldi..Ama bugün tam hatırladığım bodrum deniziydi.. küçük orfoz biraz büyümüş.. sarı siyah müren herzamanki kayanın altında. çatal kuyruklu kırmızı balıklar yine sürü halindeydiler..cok güzeldiler.. Sabah erken kalktık, akyarlara gittik bugün pazar var ama önce  limana balıkçılara bakmaya gittik küçük tekneler sabah erkenden balığa çıkıyorlar ve saat 9 gibi de dönüyorlar biraz kaya balığı- iskorpit-ve biraz da mercan aldım iskorpit temizlenmesi zor bi balık  ama buğulaması cok güzel oluyor...neyse bahçede mercanın pullarını ayıkladım her tarafım balık pulu oldu. ama zahmete değdi sonrada pullardan kurtulmak için denize gittim.. şimdi gece balkondayım sakin ve hoş kokulu bir gece yasemin iğde ve fesleğen kokuyor..insana hayat güzeldir dedirten cinsten. ha birde baykuşum var karşıdaki evin bacasında acaip sesler çıkarıyor .önceleri ne olduğunu anlamadım insan nefesi gibi bi ses çıkarıyor ama şimdi alıştım benim sapık baykuşum bazen karşılıklı bakışıyoruz..... Gecenin sesleri baykuşum köpekler v e kuşlar.....